mahir çayan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
mahir çayan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

2 Ağustos 2013 Cuma

Savcıdan ESP'lilere: Deniz sizin için ne ifade ediyor?

MLKP örgütüne üyelik iddiasıyla Ankara'da gözaltına alınan ESP üyelerine kişilere savcılık sorgusunda ilginç sorular yöneltildi. Duvarda posteri asılı olan Deniz Gezmiş ve Mahir Çayan sizin için ne ifade ediyor?
 MLKP örgütüne üyelik iddiasıyla gözaltına alınan 10 şüpheli dün savcılık ve hakimlik sorgusu için Ankara Adliyesi’ne gönderildi. Şüphelilere savcılık sorgusunda, Ezilenlerin Sosyalist Partisi’nin (ESP) gerçekleştirdiği eylemler ile “Gezi Park eylemlerine neden katıldıkları” ve “eylemlere katılma talimatını kimden aldıkları” soruldu.
ESP üyesi 10 kişi, Emniyet sorgusunda, “MLKP terör örgütü üyesi olmak; örgüt adına faaliyette bulunmak, para toplamak;şiddet içerikli eylemlere katılmak, mala zarar vermek” ile suçlandı. Şüphelilere yöneltilen suçlamaların temelinin ESP’nin yasal faaliyetleri olması dikkat çekti. ESP’nin Yüksel Caddesi’nde düzenlediği savaş karşıtı eylem de soruşturma kapsamında ele alındı. Şüphelilere bu eylemde atılan “Askere gitme, kardeş kanı dökme” sloganının ‘amacının ne olduğu’ soruldu.
 ESP’lilerin Ankara Yüksel Caddesi’nde gerçekleştirdikleri, açlık grevi eylemi, 1 Eylül dünya Barış Günü mitingi gibi toplantılar da suçlamalara dayanak gösterilerek, bu eylemlere neden katıldıkları soruldu. Şüpheliler arasında yer alan, ESP Ankara İl Başkanı Fadime Çelebi’ye 19 Aralık 2000’deki ‘Hayata Dönüş’ operasyonunda ölenleri anmak için parti genel merkezinde yapılan toplantıya neden katıldığı da soruldu.
 Şüphelilere partinin kadın kollarının üyelerinin Pir Sultan Abdal Kültür Derneğinde düzenlenen toplantıya Deniz Gezmiş, Mahir Çayan resimlerini neden astıkları da sorularak şöyle denildi: “PSAKD’de yapılan örgütlenme kurultayına katılmak için talimat aldınız mı? Kurultaya katılan şahıslar kimlerdir? Bu şahıslarla örgütsel irtibatınız nedir? Kurultayın yapıldığı yerde duvarda asılı olan, THKO terör örgütünün kurucusu ve lideri Deniz Gezmiş ile THKP/C terör örgütünün kurucusu ve lideri Mahir Çayan sizin için ne anlam ifade ediyor? Açıklayınız.”
Şüphelilere ayrıca gezi parkı eylemlerine neden katıldıkları ve katılma talimatını kimden aldıkları yönünde sorular da yöneltildi. Şüpheliler de savunmalarında gerçekleştirdikleri eylemlerinin hepsinin yasal ve parti faaliyeti olduğuna vurgu yaptı. Savcılık sorgusunun ardından Fadime ve Orhan Çelebi çiftinin de aralarında bulunduğu 4 kişi tutuklanması istemiyle mahkemeye sevk edilirken, 6 şüpheli ise serbest bırakıldı.
RADİKAL 01/08/2013

22 Temmuz 2013 Pazartesi

deniz gezmiş idam kara anı

Üç Fidan Darağacına Giderken Basında Neler Yazıldı?

Gezmiş, Aslan ve İnan'ın idam kararı 2 Mayıs 1972'de Senato'da onaylanmasından sonra gündem hızlandı. Devrimciler idamları engellemek için eylemlere başladılar. O günlerin Milliyet gazetesinden aktarıyoruz.
Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan 12 Mart 1971 Muhtırası sonrası, 16 Mart'ta yakalanmışlardı. Yargılanmaları hızla tamamlandı, 9 Ekim 1971 günü Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 No'lu Mahkeme haklarında idam kararı verdi. Millet Meclisi 11 Mart 1972 günü 53 ret, 6 çekimser, 238 kabul oyuyla idam kararını onadı.
Kararlar, 17 Mart 1972 günü de Cumhuriyet Senatosu'ndan geçti. Cumhuriyet Halk Partisi'nin (CHP) usul ve esas yönünden itirazları süreci biraz uzattı ancak engelleyemedi.
Yaşar Kemal, Erdal Öz, Altan Öymen ve Onat Kutlar gibi aydınların öncülüğünde bir imza kampanyası da yürütüldü. Ancak yanıt alınamadı.
Yargı ve sivil dayanışma hamleleri başarılı olamamıştı. Deniz'lerin idamına geri sayımın hızlandığı günlerde Mahir Çayan ve arkadaşları eyleme geçti. Ünye Radar Üssü'nden rehin aldıkları üç teknisyenle Tokat'ın Niksar ilçesine bağlı Kızıldere köyünde muhtarın evindeyken kuşatıldılar. 30 Mart 1972 günü tarihe Kızıldere Katliamı olarak geçen acı olay yaşandı. 2 Mayıs 1972 günü idam kararı bir kez daha Senato'ya sunuldu. Ve Deniz'lerin idamına geri sayımın hızlandığı günler yaşanırken o dönemin olaylar basınına şöyle yansımıştı.
3 Mayıs 1972 Senato İdamları yeniden onayladı
Denizlerin idamına üç gün kala Milliyet gazetesi birinci sayfadan soruyordu "Ne olacak". Senato'nun idamlara onay verilmesi haberinde "CHP'li Zihni Betil ölüm cezasının bir fayda sağlamayacağını ileri sürdü; fakat önergesi reddedildi" spotu kullanıldı. Haberin son cümlesi şöyleydi: "Oylamada 34 muhalife karşı 111 olumlu oy kullanılmıştır".
4 Mayıs 1972 Boğaziçi uçağının kaçırılması
Deniz'lerin idamını Senato'dan da onaylanınca, dönemin deyişiyle dört "anarşist" (Yaşar Aydın, Nuri Akça Sefer Şimşek ve Mehmet Yılmaz), İstanbul - Ankara seferini yapan Boğaziçi uçağını kaçırdı. Uçak İstanbul - Ankara seferi yapıyordu. Yalova üzerinde kokpite ellerinde silahla giren Yaşar Aydın ve arkadaşları uçağı Sofya'ya yönlendirdi.
Milliyet adına olayı Sofya'da izleyen o günlerde muhabir olan Sami Kohen'in haberinin başlığı şöyleydi: "Yolcular uçağın içinde, alanda bekliyor". Sami Kohen haberin girişinde olayları gelişimini aktardıktan sonra gözlemlerine yer veriyor: "Anarşistlerden biri uçak Sofya havaalanına indikten yarım saat sonra elinde tabancayla çıktı. Bulgarlarla görüştükten sonra Türkiye Elçisi Nihat Dinç ve diğer sefaret mensupları ile görüştürüldü. Kaba bir lehçe kullanan 25 yaşlarındaki zayıf, gür saçlı ve bıyıklı hava korsanı, ismini ve kimliğini açıklamak istemedi.
Uçak Sofya Havaalanı'na indiğinde, iki ülkenin de istihbaratı ve yetkilileri görüşmelere başlamıştı bile. Yolcular, uçuş ekibi ve dört devrimci uçakta 36 saat beklediler. Görüşmeler umulan sonucu vermeyince dört "hava korsanı" teslim oldu, uçak boşaltıldı. Şimşek yıllar sonra verdiği bir röportajda, "Sizi teslim olmaya iten neydi" sorusuna "Her şeyin bittiğini, ereğimize ulaşamadığımızı anlamıştık" diye yanıtlayacaktır.
5 Mayıs 1972 "Anarşistler teslim oldu. Yolcular döndü."
Milliyet gazetesi eylemin sonlandırıldığı haberini yine manşetten verdi. Haberde şöyle deniyordu: "Boğaziçi uçağını Sofya'ya kaçıran dört anarşist ileri sürdükleri şartların hepsi Türk hükûmeti tarafından reddedilince, 61 yolcuyu serbest bırakmışlardır. Dört anarşist Bulgaristan'a iltica etmişlerdir.
5 Mayıs 1972 "Komutana suikast"
Aynı gün Milliyet'in üst manşetinde "Jandarma Genel Komutanına dün suikast yapıldı" haberi vardı. Haberde Org. Kemalettin Eken'in evinden çıkarken "dört anarşist"in baskınına uğradığı ve ayağından yaralandığı bilgisi veriliyordu.
Boğaziçi uçağının kaçırılması eylemi idamları durdurmaya yetmeyince Türkiye Halk Kurtuluşu Ordusu (THKO) üyesi Hasan Ataol, Ergun Adaklı, Sefa Asım Yıldız ve Niyazi Yıldızhan'dan oluşan grup, 4 Mayıs günü jandarma genel komutanı orgeneral Kemalettin Eken'i kaçırma girişiminde bulundu.
Ancak işler ters gidince çatışma çıkmış Niyazi Yıldızhan olay yerinde hayatını kaybetmiş, Sefa Asım Yıldızhan ise yaralı olarak yakalanmıştı. Gazetede Yıldızhan'ın üzerinden "Küçük bir kangal ip, 20 lira, Rus ya da Çek yapımı üç tabanca ile bir el bombası ve 30-40 tane de mermi çıktığı" yazıyordu.
6 Mayıs 1972 "İnfaz memurları emir bekliyor"
Denizler 6 Mayıs'ta manşette değildi. Birinci sayfanın ortalarında "3 İdamla ilgili kanun dün yürürlüğe girdi" başlığı vardı. Haberde şunlar yazıyordu: "Anayasal rejimi değiştirmek amacıyla Türk Halk Kurtuluş Ordusu adında gizli bir örgüt kurarark anarşik eylemlere girişen Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam edilmeleriyle ilgi kanun dün Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Ankara İnfaz Savcılığı 'Dosya Adalet Bakanlığından geldikten sonra' cezaları yerine getirilecektir," deniyordu. Bu haber devletin idamları ivedilikle yapılacağının göstergesi gibiydi
İstanbul - BİA Haber Merkezi 07 Mayıs 2011

21 Temmuz 2013 Pazar

Mahir ve Deniz’in kitapları suç delili

CHP manisa Milletvekili Özgür Özel ve malatya Milletvekili Veli Ağbaba’nın da aralarında bulunduğu 6 ankara sincan F tipi cezaevi’ne konulan Gezi tutuklularını ziyaret etti. Heyet tarafından hazırlanan rapordadelil olarak alınanlar arasında bir adet PSP oyun konsolu, kürtçe ve lazca CD’ler ile mahir çayan ve deniz gezmiş kitaplarının da bulunduğu bilgisi yer alırken, polislerin tutukluların her birine gözaltı sırasında, “25 kişi alınacak, sizi tanıyoruz, sizi aldık” dediği belirtildi.
Raporda, bir Gezi tutuklusunun heyete, “Başbakan’ın listesindekiler toplanıyor, CHP de bu tutukluları ziyaret ediyor. CHP’nin listesi aynı Schindler’in listesi gibi. O listeye girenler kurtuluyor” dediği de yer aldı.
Murat Bozkurt, evinde yapılan aramada, tatil için satın aldığı su altı gözlüklerinin, kullanmadığı bir harddiskin, Odak dergisinin ve bir adet gri gömleğin suç delili olarak alındığını belirtirken, cezaevine girişi sırasında pantolonu indirilerek arama yapıldığını kaydetti. Bozkurt, gözaltı sırasında polislerin kendisine, “ÇHD’li avukat tutarsanız tutuklanırsınız, başka avukat tutun” dediklerini ifade etti.
Yadigar Vuruşaner ise, “Evimde yapılan 2,5 saatlik aramada Kürtçe ve Lazca müzik CD’lerine de el kondu. Hâkim, Kürtçe CD’ler için, ‘Bunlar gerilla müziği, o nedenle yasadışı’ dedi. Tutanağımda, ‘patyayıcı madde imalatı, yağma,hırsızlık’ gibi maddeler vardı, fark etmeyip itiraz etmesem benim üzerime kalacaktı” dedi. Yusuf Bahtiyar Özkan, “Evimde yapılan aramada 33 CD, 1 dergi, 3 de kitap aldılar. Kitapların isimleri, ‘Mahir Çayan’, ‘Deniz Gezmiş’ ve ‘Mahir-İbo-Deniz’” dedi.
istanbul Gezi Parkı protestolarına destek için adana’da yapılan eylemlere katıldığı ileri sürülen 15’i çocuk, 35 kişi hakkında yürütülen soruşturma tamamlandı. Asliye Ceza ve Çocuk Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, şüpheliler hakkında 8’er yıla kadar hapis cezası istendi.
MİLLİYET 21 Temmuz 2013